Günlük Enerji İhtiyacı Nedir?
Enerji canlılığın sürdürülebilmesi için gereklidir, iş yapabilme gücüdür. Enerji yoktan var olmaz, bir şekilden diğerine dönüşür. Enerji kaynağımız güneştir. Bitkiler güneş enerjisini, karbondioksiti ve suyu kullanarak kendileri için gerekli besin maddelerine dönüştürürler. İnsanlar da bitkisel ve hayvansal gıdalarla beslenerek gerekli günlük enerji ihtiyaçlarını sağlarlar.
Gıdalar vücutta öncelikle hücrelerden emilebilecek kadar küçük parçalara öğütülmek amacıyla sindirim sisteminden geçerler. Proteinler başlıca midede, yağlar ince bağırsakta parçalanır. Karbonhidratların sindirimi ağızda başlayıp ince bağırsaklarda tamamlanır. Sindirimin amacı bu büyük parçaların, küçücük hücrelerimiz tarafından emilebilmesi için daha küçük parçalara yani yapı taşlarına ayrılmasıdır. Yani proteinler, amino asitlerine; yağlar yağ asitlerine; karbonhidratlar da glukoz gibi monosakkaritlerine parçalanırlar. Sindirim ince bağırsakta tamamlandıktan sonra bu besin maddeleri kan veya lenf yoluyla vücutta gerekli kullanım yerlerine taşınırlar.
Enerji aşaması da bundan sonra devam eder. Gıdalardaki enerji kimyasal enerjidir. Vücut bu kimyasal enerjiyi mekanik, elektrik ve ısı enerjisine çevirebilir. Enerji veren besin maddeleri karbonhidratlar, proteinler ve yağlardır. Bir gıdanın enerjisi enerji ölçü birimi olan kilokalori ile ifade edilir. Bir gram karbonhidrat 4 kilokalori, bir gram protein 4 kilokalori ve bir gram yağ 9 kilokalori enerji verir. Ayrıca alkolün 1 gramının da 7 kilokalori vererek yağlanmaya önemli destek verdiği bilinmelidir.
Su, vitaminler ve mineraller enerji vermezler; ancak vücudunuzda bunlar yetersiz olursa belirgin şekilde kendinizi enerjiniz hiç yokmuş gibi hissedersiniz. Bunun başlıca nedeni enerji vermek için kullanılmazlar, çünkü bünyelerinde kimyasal enerji bulundurmazlar; ancak direk olarak enerji metabolizmasının içerisinde görev yaparlar
Vitamin, mineral ve suyun yeterli alınmaması demek vücut için gerçekleşmesi gerekli biyokimyasal reaksiyonların yavaşlaması demektir. Konunun öneminin anlaşılabilmesi için bazı önemli örneklerden bahsetmek istiyorum. Örneğin B1 vitamini (tiamin) enerji metabolizmamızda yer alan tiamin pyrofosfatın yapısında yer alır. B3 vitaminin (niasin) iki koenzim formu NAD ve NADP enerji metabolizmasında görev alır; glukoz ve yağ metabolizmaları başta olmak üzere enerji transfer reaksiyonlarının merkezindedirler. Biotin, enerji metabolizmasında karbondioksit taşıyan koenzim olarak görev alır; özellikle yağ asitlerinin sentezinde önemlidir. Yani siz yeterince ekmek, et, süt veya yağlı gıda tüketin; enerji için gerekli besin maddelerini aldığınızı düşünebilirsiniz. Eğer bu gıdalar vitamin ve minerallerce zengin değilse, su tüketiminiz az ise enerji metabolizmanız çok zayıf düşer, etkin görevini yapamaz.
Kötü beslenme, sadece eksik beslenmeden kaynaklanmaz, aşırı ve dengesiz beslenme de kötü beslenmeye ve dolayısıyla metabolizmanızın olumsuz etkilenmesine neden olur. Dengeli ve sağlıklı beslenme hayatınızın kalitesi ve zihin rahatlığınız için anahtardır. Vücut kitle indeksinizi (BMI; Body Mass Index) kilonuzu boyunuzun karesine bölerek tespit edebilirsiniz. Kilo aldığımız bazı zamanlar şişmanladığımızı kabul etmeyebiliriz; vücut kitle indeksimizi kontrol etmek faydalıdır. Bu indeksin 20li yaşlarda 19-22 arasında, 30lu yaşlardan itibaren 21-25 arasında olması idealdir. Fazlası obeziteyi işaret eder; 30 -35 üzeri hastalık riskini artırır.

Prof. Dr. Zeynep Seydim

Latest posts by Prof. Dr. Zeynep Seydim (see all)
- Fonksiyonel Gıda Nedir ? - 17 Şubat 2015
- Ev Yapımı Fıstık Ezmesi - 31 Ocak 2015
- Hamilelik Sürecinde Enerji İhtiyaci - 21 Ocak 2015
- Büyü Kefir Danem Büyü! - 13 Ocak 2015
- Günlük Süt, Pastörize Süt, UHT Süt’ Nedir? - 6 Ocak 2015
Etiketler: Bir gıdanın enerjisii, dengeli ve düzenli beslenme, Günlük Enerji İhtiyacımız, Vücut kitle indeksi
Yorum Yok
Trackbacks/Pingbacks